bugün
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- fatih terim'in yuhalanması14
- sözlük erkeğinden damat olmaz26
- özgür özel9
- düşün ki o bunu okuyor13
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar12
- icardi190520
- ayça tilki11
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- alkole başlayacaklara tavsiyeler8
- adolf hitler9
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı15
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel25
- nazar değdi sözlük12
- çabuk vazgeçen insan8
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası18
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır22
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması8
- icardiyi tokat manyağı yapmak10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
entry'ler (42)
ubuntu'nun sloganıdır.
olmamış pişmemiş bir işletim sistemi denemesidir. bilmeyen kullanmayan için çok güzel ve "aa bu ücretsizmiş, gelin bunu kullanalım, hem de türk malıymış" izlenimi verebilmesine karşın türk işi değildir. tamam arayüzlerde elbetteki türkçe kullanacaksın, zaten onu yapmaman mümkün değil ama sıfırdan ben türkçe işletim sistemi yazdım demek mantıksızdır. linux çekirdeği kullanır ki hayatta hiçbir türk, türkçe çekirdek yazıp üzerine bir işletim sistemi çalıştırmış durumda değildir. (en azından şimdilik) ha olmuş mudur? olmamıştır. pardusçularla çeşitli ortamlarda görüşmüş biri olarak şunu söyleyebilirim ki "kızmayın ama yapamamışsınız, olmamış tam, eğreti duruyor" güncellemelerdeki yetersizlikleri bi yana dursun siz bir işletim sistemi düşünün ki ilk zamanlarında resmi forumu bile olmasın. oysa herşey komunitedir. bu konuda en iyi işletim sistemi için şiddetle (bkz: ubuntu) ubuntu şu an pardustan çok daha olgun ve kullanışlı durumdadır. ama bu başarı tesadüfi değildir, ubuntu komunite desteğine çok önem vermiş ve beni geliştirecek olan kullanıcılarımdır diyerek devasa bir ubuntuforums kurmuştur. aktif üye sayısı yaklaşık 70binlere yaklaşmıştır. insanların desteği bu tür açık kaynak projelerinin temelini oluşturmaktadır. yoksa tübitak yapmış, bizim murtaza abi yapmış önemi yoktur. deskteklenmesi gereken ücretsiz kod açıklığıdır. (bkz: open source) çıkış felsefesi ise ubuntuyu diğer linuxlardan ayırır. (bkz: linux for human beings)
yanlış bir önermedir. teklif etmezler, ne isterlerse direk alırlar...
bazen insanı salak bir duruma sokabilmektedir. pantolonun düğmesinin hemen altında sarkan kumaş parçasının kesilmesinin gerekmediğini, o fazlalığın kemeri ortalamak görevi ile yapıldığını idrak etmektir. gerçi aynı şekilde volkman kulaklığının birinin kablosunun uzun yapıldığında, bunun boynun arkasından dolaşak kısmı olduğunu anlamayıp ikisini de eşit olacak şekilde kesmiştim ama neyse. ya da bende bir kesme hastalığı mı var anlamadım.
uzak mesafeli bir ilişki sürdürüyorsanız kaçınılmazdır. o rüya hiç bitmesin istersiniz. ağlamak üzereyken boğanıza birşeyler düğümlenmiş hissi ile karışık bir burukluluk ve mutluluk hali yaratır. (bkz: nişanlılık)
kırklareli'ne bağlı demirköy ilçesi yolu üzerinden ayrılarak sarpdere köyü'nden ulaşılabilen dupnisa mağarası yazın ortasında size 10 derece gibi bir soğukluk yaşatabilecek bir yerdir. türkiye'de nadir yarasa türlerinin bulunduğu bir mağaradır. içerisi iki kısımdan oluşur. sulu ve kuru mağara. kuru kısım nispeten ılık olmakla birlikte ilk başta bulunan sulu kısım buz gibi soğuktur. yazın bile uzun kollu giysilerle girilmesi gereklidir. girişinde dere kenarında piknik yapılan bir yer bulunmakla birlikte giriş cüzi bir ücrete tabidir.
ben "sen"im, sen "ben"sin. Bırak aşk üzerimize gelsin.
ısı veren herşeyi denemenize yol açabilmektedir. saç kurutma makinesini bozmaya kadar gider.
gerçekleştirilmesi çok zor değildir. ama bence yeni kız arkadaş edinme yöntemleri olarak ele alalım başlığı:
1. sıradan gözüken bir mevzu ile tanış. tanışma faslını çok kısa tut ve tel falan isteme.
2. hoşlanma belirtileri göster, bişeyler gevele ama utangaç gibi görün
3. ondan uzaklaşır görünüp başka kızların arasında bulun, onları güldür, hedef kız seni görsün
4. saçma bi sebepten telefonunu iste, sende ona ver ama sebep çok sıradan gözüksün
5. hedef kıza bir sürpriz yap, küçük bir hediye ver ama kendi emeğin olsun, verirken gözlerinin içine anlamlı bak, hafif ama etkili bir gülümseme ile "şimdi gitmem gerekiyor" deyip ayrıl
6. bir hafta kadar hiç karşısına çıkma, telefon da etme, telefonu ondan bekle
7. hala telefon etmediyse başka bir kız grubu içindeyken onunla şans eseri karşılaşmış gibi gözüküp onu da bir aktiveteye çağır, gelmezse üsteleme
8. bekle
9. olmazsa başka birine yönel, eskisini de boşlama ne olacağı belli olmaz. baştan aşamaları tekrar et.
not: çok çapkın imajı verme, cool da takılma. kadınlarla samimi ama çok rahat takılan biri gibi olman yeterli. doğal davran, yanlışlıkla ağzından seni seviyorum gibi bişey çıkarken kendini durdurman ona bağıra çağıra "seni deliler gibi seviyorum" dan kat kat fazla etki yaratacaktır. çünkü bilinç altında seni önemsiyorumu verip gizlemeye çalışmak daha etkili görülür.
yanlışlar ve doğrular:
yanlış: benimle çıkar mısın?
doğru: yeni bir cafe açılmış ve inanmazsın süper bir kahvesi var, arkadaşımla gittim çok beğendim. akşamüstü çok iyi gider, ne dersin?
yanlış: kız arkadaşım olur musun?
doğru: seni daha da yakından tanıdıkça öyle hoşuma gidiyor ki...
yanlış: seni çok seviyorum, senin için herşeyi yaparım
doğru: seninleyken zamanın nasıl geçtiğini bir türlü anlayamıyorum. enerjini hissediyorum ve bu bana öyle iyi geliyor ki, neyse doyduysan kalkalım mı? benim bir işim vardı da onu bile unutmuşum...
yanlış: tanışabilir miyiz?
doğru: yere bir not düşürüp, "pardon bu not sizden düştü" deyip notu ona verin. nota önceden mesela şöyle yazabilirsiniz. "tatlılığından seninle tanışmaya bile cesaret edemedim, ne kadar aptalım di mi?" hemen oradan uzaklaşıp sonrasındaki günlerde tesadüfen karşılaşmış gibi yapıp esas tanışma başlatabilirsiniz. yani işin özü ilk hareketi çok sert yapmamak ve sanki yanlışlıkla olmuş gibi göstermek ama ilgilendiğinizi de belli etmektir. tek fark doğrudan değil de dolaylı olarak belli etmenizdir.
1. sıradan gözüken bir mevzu ile tanış. tanışma faslını çok kısa tut ve tel falan isteme.
2. hoşlanma belirtileri göster, bişeyler gevele ama utangaç gibi görün
3. ondan uzaklaşır görünüp başka kızların arasında bulun, onları güldür, hedef kız seni görsün
4. saçma bi sebepten telefonunu iste, sende ona ver ama sebep çok sıradan gözüksün
5. hedef kıza bir sürpriz yap, küçük bir hediye ver ama kendi emeğin olsun, verirken gözlerinin içine anlamlı bak, hafif ama etkili bir gülümseme ile "şimdi gitmem gerekiyor" deyip ayrıl
6. bir hafta kadar hiç karşısına çıkma, telefon da etme, telefonu ondan bekle
7. hala telefon etmediyse başka bir kız grubu içindeyken onunla şans eseri karşılaşmış gibi gözüküp onu da bir aktiveteye çağır, gelmezse üsteleme
8. bekle
9. olmazsa başka birine yönel, eskisini de boşlama ne olacağı belli olmaz. baştan aşamaları tekrar et.
not: çok çapkın imajı verme, cool da takılma. kadınlarla samimi ama çok rahat takılan biri gibi olman yeterli. doğal davran, yanlışlıkla ağzından seni seviyorum gibi bişey çıkarken kendini durdurman ona bağıra çağıra "seni deliler gibi seviyorum" dan kat kat fazla etki yaratacaktır. çünkü bilinç altında seni önemsiyorumu verip gizlemeye çalışmak daha etkili görülür.
yanlışlar ve doğrular:
yanlış: benimle çıkar mısın?
doğru: yeni bir cafe açılmış ve inanmazsın süper bir kahvesi var, arkadaşımla gittim çok beğendim. akşamüstü çok iyi gider, ne dersin?
yanlış: kız arkadaşım olur musun?
doğru: seni daha da yakından tanıdıkça öyle hoşuma gidiyor ki...
yanlış: seni çok seviyorum, senin için herşeyi yaparım
doğru: seninleyken zamanın nasıl geçtiğini bir türlü anlayamıyorum. enerjini hissediyorum ve bu bana öyle iyi geliyor ki, neyse doyduysan kalkalım mı? benim bir işim vardı da onu bile unutmuşum...
yanlış: tanışabilir miyiz?
doğru: yere bir not düşürüp, "pardon bu not sizden düştü" deyip notu ona verin. nota önceden mesela şöyle yazabilirsiniz. "tatlılığından seninle tanışmaya bile cesaret edemedim, ne kadar aptalım di mi?" hemen oradan uzaklaşıp sonrasındaki günlerde tesadüfen karşılaşmış gibi yapıp esas tanışma başlatabilirsiniz. yani işin özü ilk hareketi çok sert yapmamak ve sanki yanlışlıkla olmuş gibi göstermek ama ilgilendiğinizi de belli etmektir. tek fark doğrudan değil de dolaylı olarak belli etmenizdir.
-de -da ekinin cümlenin anlamını ne denli değiştirdiğine süper bir örnektir. erkeklere özgü bir olay gibi göstermekle kalmayıp, yapan kızları hafiften de olsa dışlama-garipseme etkisi de içermektedir.
dag basinda dag evinde yaşasa daha iyi olacağını düşündüğüm kızdır.
Yeter be!! Yapmıycam size bi daha yemek falan, babanız pişirsin, siz de sofrayı kurun, yiyin, sonra da bulaşıkları halledersiniz. hadi yatıyom ben, yeter artık be...
abartılı şekilde bir dizi seyretmeye başlamanızla mümkündür. misal ben fazla prison break seyretmekten düşünceli şekilde gözü kısıp kafamı öne eğip, elimde saçma aletlerle, sağa sola hızlı hızlı bakışlar atıp arkadaşlarıma görevler verir buldum kendimi ordan biliyorum.
şirkettinizin size ödünç verdiği laptop gibidir. bu bilgisayar benim dersiniz ama eve götürmenize izin verilmez. *
okeyde her beş taşın oluşturduğu küme.
geri döner ümidiyle sevgili beklemeye benzer. bekledikçe gelmez olur, istemesen kapından ayrılmaz, dışarı çıkamaz olursun
"aman git be neresini beğendin anlamadım"
biz burada sözlük yazarları olarak görevimizin başında yazılar yazarken millet neler yapıyor diye düşünmekten kaynaklanmaktadır *